Bu Blogda Ara

22 Kasım 2010 Pazartesi

Reset Magazine - "The Others" Röpörtajı..

Yeni bir oluşum olan Nomad Events, açılış partisini 5 Haziran gecesi Indigo’da İngiltere çıkışlı dubstep grubu The Others ile tabiri yerindeyse çok çılgın bir şekilde yaptı. Jellyshotlar, su tabancaları, mekanın hem içindeki hem dışındaki etkileyici görselleriyle, Londra atmosferini sağlayan durmak bilmez yağmuruyla geceyi kusursuz olarak nitelersek sanırım abartmış olmalıyız. Konserden sonraki pazartesi akşamı da grupla Çiçek Pasajı’nda rakı eşliğinde röportajımızı gerçekleştirdik. Rakılar bizden, okumak sizden.

Afiyet olsun!

Reset! Magazine: Reset! Magazine olarak açıkçası dubstep türüyle çok tanışık olamadık henüz, ama aslında çok seviyoruz ve hakkında daha çok şey öğrenmek istiyoruz. Kısacası, röportaja başlamadan belirtmek istiyorum ki siz ve dubstep hakkında bilmediklerimiz ya da yanlış bildiklerimiz hakkında kusura bakmayın.

Klasik bir soruyla başlamaktan alıkoyamadım kendimi ve merak ettiğim şu ki konserden önce bu kadar büyük bir ilgiyi bekliyor muydunuz İstanbul’dan?

The Others: Şu ana kadar anladığım kadarıyla dubstep sahnesi hala İstanbul’da çok küçük ve biz de burada performans sergileyen birkaç dubstep grubundan biriyiz. Yeni ve farklı şehirlere giderken genellikle ne beklememiz gerektiğini bilmiyoruz ama şunu söyleyebilirim ki İstanbul’daki kalabalık büyüleyiciydi! Yeni soundlara karşı çok açık fikirlisiniz ve gerçekten nasıl parti yapılır biliyorsunuz!

Reset! Magazine: Açıkçası konserden önce ben de böyle büüyk bir kalabalık beklemiyordum. Organizasyon çok iyiydi ama İstanbul’da gece dışarı çıkanlar genelde mekanların dışında içmeyi tercih ediyorlar. Sanıyordum ki katılımcıların çoğu siz çalarken dans etmek yerine dışarıda sosyalleşmeyi tercih edeceklerdi. Ama ben de yanıldım, peki siz İstanbul izleyicisiniz performansından memnun kaldınız mı?

The Others: Evet gerçekten herkes çok ilgiliydi organizasyonla ve mekan 3 saatlik etkinlik boyunca yerinde durmadı ve bizde performansımıza ilgiden çok memnun kaldık.

Reset! Magazine: Benim önyargılarım dubstep türünün İstanbul’da yeterince popüler olmaması yüzündendi. Çünkü bırakın Türkiye’yi, dünyada bile son bir senede tanınmaya başladı. Dubstep’in geleceği hakkında ümitleriniz var mı?

The Others: Çılgınca gerçekten, biz dubstep çevresine ilk girdiğimizde gerçekten çok küçüktü, performanslar karanlık bir barda yalnızca elli kişiden ibaretti, ama şimdi en Glastonbury gibi en büyük festivallerin dans sahnelerine kadar ulaştı. Biz de performansımızı sergiyelebilmek için Avustralya, Amerika ve bütün Avrupa’ya seyahat etme fırsatını yakalayacak kadar şanslıydık. Ve bu kadar kısa bir zamanda dubstep’in bütün dünyada bu kadar yayıldığını görmek çok garip.

Reset! Magazine: Bir diğer tipik soruyla karşınızdayım. En azından beş gündür şehirde olmalısınız ve yağmurun altında İstanbul’ın güzellikleriyle tanışma fırsatınız oldu. Sevdiniz mi, ve rakıyla da tanıştınız mı?

The Others: İnanılmaz eğlenceliydi, çok keyif aldık ve tanıştığımız herkes çok cana yakındı. Ve evet, bu da bizim rakıyla ilk ve son tanışmamız oldu, çok anlaşamadık maalesef! Çok üzgünüz ki yağmuru beraberimizde getirdik Londra’dan, umuyoruz ki bir dahaki sefere güneş tepemizde bizi ısıtıyor olacak!

Reset! Magazine: Sahnenizden önce ben de halihazırda rakı içmekteydim ve fark ettim ki aslında Türk Sanat Müziğiyle olduğu kadar dubstep’le de çok iyi gidiyormuş, siz ne düşünüyorsunuz?

The Others: Çalmadan önce biz rakı içmiyorduk yani emin değilim, ama çok iyi bir ilişki olduğunu düşünmüyorum aralarında.







Reset! Magazine: Peki Nomad Events ve Ceyhun Saraçoğlu’yla nasıl iletişime geçtiniz?

The Others: Her şey ajansımız Coda Agent aracılığıyla organize edildi. Ceyhun’la iletişimimiz ise bizimle GetDarker.com’da bize rastladığı ve bizi İstanbul’a getirmek istediğini söylemesiyle gerçekleşti.

Reset! Magazine: Dubstep hakkında tek duyduğumuz ismin Burial olduğunu sanmayın ama gerçekten burada çok büyük hayranları var. Müziği sizinkine veya diğer dubstep gruplarına hiç benzemiyor, türle deneysel bir şeyler yaptı ve onu öyle veya böyle bütün dünyaya yaydı. Özellikle ilk albümü Pitchfork’u ve RapidShare’i oldukça salladı. Onun hakkında ne düşünüyorsunuz ve sizce dubstep türüne bir katkısı oldu mu?

The Others: Evet kesinlikle ikimiz de Burial’ın büyük hayranlarıyız, onun sound’u türün bir diğer kolu gibi. Bu da dubstep’in güzelliği, bütün farklı soundlar tek bir şemsiyenin altında. Bu da dubstep’in neden popüler olduğunun bir işareti, çünkü farklı müzikal altyapılara sahip farklı farklı grupta insanlara hitap edebiliyor.

Reset! Magazine: İngiltere çıkışlısınız, Amerika’dan ve İngiltereden yeşeren dubstep’i karşılaştırmanızı istesem? Farkları ve çıkış noktaları nedir sizce?

The Others: Amerika ve İngiltere birbirlerinden tamamen farklılar. Amerika’nın kendi isimleri ve kendilerine ait bir soundları var. Ama İngiltere çıkışlı dubstep isimlerini karşılamakta her zaman açıklar ki bu da dubstep’in çıkış noktasıdır bence.

Reset! Magazine: İstanbul’un gece hayatını sevdiniz mi çok merak ediyorum gerçekten. Eğer sevdiyseniz, döndüğünüzde diğer dubstep gruplarına da önerir misiniz? Neticede İstanbul gerçekten dubstep hakkında daha daha çok şey öğrenmeli.

The Others: Kesinlikle! Daha şimdiden Emalkay’e buraya gelmesi için ısrar ettik ve diğer isimlere de İstanbul’da nasıl ateşli bir dubstep sahnesinin doğmakta olduğunu haber edeceğiz.

Reset! Magazine: Aslında İstanbul’da da bir dubstep sahnesi gelişmiyor değil. Pixie diye bir klubümüz ve 216 Steppaz diye bir gözbebeğimiz var. Dubstep fanı çekirdek bir kadro yetişiyor burada da. Onlarla tanışma fırsatınız oldu mu?

The Others: Evet, bize Pixie’den bahsettiler ama maalesef gitmeye şansımız olmadı. Ama duyduklarımız kadarıyla sizin de heyecan verici bir dubstep sahnesine dair başlangıç adımlarınız çok iyi durumda.



Reset! Magazine: Sanırım en zor soruyu soruyorum şu an, sizce İstanbul’un Fabric gibi br mekana sahip olma şansı ne kadar büyük? Eğer İstanbul buna hazırsa sizce daha ne kadar çalışmaya ihtiyacımız var? Kısacası, İstanbul’daki dubstep çevresine ne önerirsiniz?

The Others: Fabric bir şekilde dünyanın lider konumundaki kluplerinden, izledikleri politika; ses sistemleri, takipçileri ve yarattıkları isimleriyle. Ama ben de İstanbul’un bir Fabric’e sahip olamaması için bir neden göremiyorum, iyi bir destek olduğu sürece.

Reset! Magazine: Bitirmeden önce, başlangıç seviyesindeki dubstep isimlerine önerileriniz neler olabilir? Ya da hangi isimleri takip etmeliler?

The Others: Caspa, Rusko, Subscape, Joker, Skream, Benga gibi dubstep artistlerini ve Dub Police, Tempa, DMZ & Deep Medi gibi kayıt şirketlerine bir göz atsınlar. Dinleyecek çok fazla güzel müzik var ama bu saydığım isimler de başlamak için çok iyi!

Reset! Magazine: Sizinle tanışmak çok çok güzeldi, Tekrar gelin, ve diğerarkadaşlarınızı da getirin!



The Others: Teşekkürler! Burda kaldığımız sure boyunca bizle ilgilenen herkes çok müthişti, herkesi en yakın zamanda tekrar görmek ümidiyle!


Kaynak: http://www.resetmagazine.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder